Sadun Boro’dan Bir Mektup Bir Yazı: Örnek Bir Yat Kulübü / Marina Ayrı, Barınak Ayrı

Amatör denizciler yıllardır teknelerin barınabilmesi için daha basit ve ucuz çözüm arayışlarını sürdürüyor. Tekne barınmasını kolaylaştırıcı basit/ucuz çözüm arayışlarına yönelik Sadun Boro’nun kaleminden iki örnek yazı var ekte. İlkinde dünya turu sırasında (1966’da) gördüğü “Bir tekne sahibi olarak bir kulüpten daha ne kolaylık beklersiniz!” dediği örnek bir deniz kulübünü anlatıyor; diğerinde yıllar sonra (2008’de) “önemli olan barınmak” diyerek marina ile barınağın farkını/işlevini, teknelerin barınma sorununu vurguluyor.
UAB, 2009 yılında yapılan 10. Ulaştırma Şurası’nda “200 adet balıkçı barınağının 55’inin kademeli olarak yat limanına dönüştürülmesi ya da kademeli olarak ortak kullanım modelinin oluşturulması” kararı aldıysa da, belirlenen hedefler ve gerçekleştirilme oranları amatör/sportif denizcilik açısından ümit verici olmadı. Örneğin bu modeli uygulayan barınaklarda fiyatlar neredeyse marinalarla yarışır düzeye ulaştı. Belediyelerce yapılan ya da işletilen marinalarda da durum farklı değil. (Güncel bir örnek: İstanbul’da İstmarin Tarabya Tekne Park’ta 2023’te 44.600 lira ödenen 9.10 metre boyundaki tekneden 2024 için istenen bedel: 238.800 lira). Kısacası teknelerin barınması için marinalar yanında basit/ucuz çözümlere, bunları sağlayacak yeni yapılanmalara/örgütlenmelere ihtiyaç gün geçtikçe artıyor, arayışlar sürüyor.

|

Setur Marinaları Seyir Defteri’nin Hali

Setur Marinaları’nın müşterilerine dağıtmak üzere hazırladığı “Setur Marinas Seyir Defteri” ile Teoman abinin (Arsay) teknesi “Mat” ta karşılaştım (Haziran 2017). “Bir göz atsana” demişti ama onun da ilk izlenimleri hayli olumsuzdu. Gözden geçirip aşağıdaki e-postayı Teoman abiye yazdım. Sonrasında onun girişimiyle Seyir Defterini hazırlayan marina ilgilisi ile Mat’ta görüştük, “hazırlık sürecini” konuştuk. Bu görüşme çerçevesinde Jurnal (Seyir Defteri) Hazırlanması İçin Öneriler başlıklı ikinci yazıyı görüştüğümüz marina ilgilisine gönderdim. Ancak sonraki yıllarda da Setur Marinas Seyir Defteri’nin dağıtımının sürdüğünü biliyorum (herhalde stoklar bitinceye dek dağıtımı sürdürüldü).

İkinci yazıdaki jurnal önerileri, bizim denizlerimize göre hazırlanacak “düzgün/denizci” bir jurnal için taslak olarak da düşünülebilir.

İSPARK/İstmarin “Dalgakırana” Çarptı…

İSPARK/İstmarin Tarabya tekne parkındaki bitmeyen sorunlar üzerine…

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin İSPARK/İstmarin Tarabya tekne parkı açıldığından beri sorunlar bir türlü bitmedi. Sorunların nedenleri hakkında hiçbir resmi açıklama yapmayan İSPARK/ İstmarin yetkilileri açılışı üç yıl önce yapılmış Tarabya tekne parkı için geçtiğimiz aylarda bir “dalgakıran” ihalesi açtı.

Yıllar önce  “tekne parklarının yapımı gündeme geldiğinde” 02 Şubat 2010 tarihinde “Bilgi Edinme Yasası” çerçevesinde İSPARK’a e-posta yoluyla tekne parkı yapım detayları hakkında sorular sormuştum.  İSPARK adına İhsan Özdemir’in 05 Şubat 2010 tarihinde  gönderdiği “klişe” cevabın konumuzu ilgilendiren kısmı şöyleydi:

Sonuç : Sn; Sezar ATMACA  … yüzer iskele ve marina işletmeciliği konusunda istişarede bulunduğumuz ve fikrini aldığımız klüp ve kuruluşlar bulunmaktadır. Bu konuyla ilgili Türkiye ve Dünyada uygulanan marina park ve örnekleri  incelenmiş, uzmanlar tarafından fizibilite çalışmaları tamamlanmıştır.

Ancak ne verdikleri yazılı cevaptan, ne yönlendirdikleri Marina projesi sorumlusu Selman Cebeci beyle yaptığım telefon görüşmesinden “ne tür kurumlarla işbirliği yapıldığı, yapılan fizibilite çalışmaları, üniversite ile işbirliği yapılıp yapılmadığı” gibi konularda bir bilgi edinememiştim.