|

Anonim Denizcilik Sözlüğü (pdf) ve Hikâyesi

Anonim Denizcilik Sözlüğü’nün hikâyesi 2010 yılında ADF/Amatör Denizcilik Federasyonu yayınlarına editörlük yaparken ADF başkanı Teoman Arsay’ın “değerlendirme yapmam için” PVC kaplı, halkalı klasöre yerleştirilmiş bir sözlük çalışması dosyasını vermesiyle başlar. Dosyayı rahmetli bir gemiadamının akrabaları Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürü Özkan Poyraz’a, o da Ocak 2010’da ADF başkanına vermişti.
Dosyadaki sözlük çalışması 30 yıl önce, Ağustos 1980’de iyi bir elyazısıyla aydınger kâğıdına Rapido kalemle yazılmaya/çizilmeye başlanmış, T harfine kadar tamamlanmış, 340 sayfalık, her satırındaki el emeği ile farklı bir denizcilik sözlüğü çalışmasıydı. Dosyada yazarla ilgili herhangi bir bilgi olmadığı gibi dosyayı iletenler yazar hakkında herhangi bir bilgi vermemiş, bir irtibat adresi de bırakmamıştı.
İnceledikten sonra yazarı belirsiz bu sözlüğün “aydınger kâğıda yazılmış orijinal haliyle basılmasını” öneren kısa bir rapor hazırlayarak ADF’ye sundum ve bu çerçevede Mustafa Pultar hocamızın da katkısıyla araştırmaya başladık. (…) Yazar hakkında bir bilgi edinilememesi, 30 yıl sonra da olsa ansiklopedi ve internette yayımlanmış yazarı/kaynağı belirsiz kimi sözlüklerdeki madde benzerliği nedeniyle yayımlanmasından vazgeçildi (Şubat 2011).
(…)
Kopyası elimin altında olan ve zaman zaman da faydalandığım bu çalışmanın orijinal dosyasını geçtiğimiz yıl Teoman abi (Arsay) bana verince çalışmayı kitap haline getirip pdf formatında sitede yayımlamayı önerdim.

Mustafa Pultar hocamızın hazırladığı U, Ü, V, Y, Z maddeleri yazarın yazısına yakın bir puntoyla dizildi ve yazarın çalışma notlarıyla birlikte sözlüğe eklendi. Kitap olabilmesi için yaklaşık 40 yılın yorgunluğu ve ince aydınger kullanılması nedeniyle özelliğini yitirmiş, kırık, dalgalanmış sayfalar temizlenip tarandı, orijinal ölçülerine sadık kalındı, madde başlıkları kırmızı yapıldı, yazar harf başlıklarını düzenli olarak kullanmadığı için sayfa kenarlarına harf bantları (A, B, C…) eklendi. Sözlüğün hikâyesi sunuş yazısı oldu, kitaptaki çizimlerden ön/arka kapak hazırlandı ve her harfinde/çiziminde el emeği, göz nuru olan, klavyenin imkânlarını değil kalemle yazmanın güzelliğini hatırlatan sıradışı görsellikteki elyazması bu sözlük ortaya çıktı.

Yazarının yaklaşık dört yılda hazırladığı, Teoman Arsay abimizin ve Mustafa Pultar hocamızın katkılarıyla 40 yıl sonra gecikmeyle de olsa sizlere ulaşan bu sözlük, onca emeğine, çabasına karşılık tamamlayamadan deryaya veda eden isimsiz yazarının anısına tüm isimsiz denizcilere/gemiadamlarına adandı.

Deniziniz ve rüzgârınız özlediğiniz gibi olsun.

Sezar Atmaca

NOT: Sözlük birkaç saniye içinde açılır. Sayfa sonundaki İndir’e basarak sözlüğü indirebilirsiniz.

|

Eski Denizcilik Kitaplarının “İçi Zedelenmiş/Boşaltılmış” Yeni Baskıları

Osmanlı ya da Cumhuriyet Bahriyesinin yayını olan ve denizcilik kültürünün/literatürünün sürekliliğini sağlayacak eski kaynak kitapların Deniz Kuvvetleri Yayınları arasında yer almaması kurumun yayın politikası açısından düşündürücüdür.
Basılması gereken kitaplardan da örnekler vererek bu eksikliği birçok kez yazmıştım. Söz konusu yazılardan birinde Ahmet Rasim Barkınay’ın kılavuz kitaplarını da basılması gereken eserler arasında saymıştım.
Denizcilik alanına ilgisini duymadığımız/bilmediğimiz bir yayınevinin (Dorlion Yayınları) Ahmet Rasim Barkınay’ın üçü kılavuz kitabı (Karadeniz, Akdeniz ve Ege), toplam beş eserini birbiri peşisıra yayımladığını öğrenince kitapları edindim. Cumhuriyetin ilk yıllarında yeni yazıyla basılmış bu beş kitap sadeleştirilerek günümüze ulaştırılmış, ancak, eski ve yeni (sadeleştirilmiş) baskılar karşılaştırıldığında yayıncının Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun sağladığı bir haktan bir an önce faydalanarak yol alma/ilk olma, terlemeden kazanma hevesi dışında bir niyeti/gayreti olmadığını gördüm.
“Deniz haritacılığımızın öncüsü bir deniz subayı” olan Barkınay Cumhuriyet döneminin başlarında kaleme aldığı “hâlâ aşılamamış” kıyı kılavuzları hazırladığı için Prof. Dr. Mustafa Pultar “ona Cumhuriyet’in Pîrî Reisi’i” unvanını verirsek hiç abartmış olmayız” der.
Bu kısa bilgiyi vermemin nedeni Dorlion Yayınları’nın Ahmet Rasim Barkınay hakkında kitaplarda tek kelime yazmamış olmasıdır.
Basılan kitapların durumunu gösterebilmek için önce beş kitaptaki (Karadeniz Sevahili, 1930; Akdeniz Kılavuzu, 1945; Ege Denizi ve Edremit Körfezi Deniz Kılavuzu, 1939; Denizcilere Faydalı Bilgiler, 1939; Gemicilik Sözlüğü -Ufak Gemicilik Lügatı, 1947-) ortak noktaları vurgulayıp sonra da tek tek eski baskılarına bakarak bazı örneklerle yeni baskıları değerlendirelim.
Yazı boyunca vereceğim örnekler, yapılan ekleme, çıkarma, atlama, uydurma ve değişiklikler kitaplardaki “sadeleştirmenin niteliği ve özeni hakkında” yeterli bir fikir veriyor, bu nedenle karşılaştırmaları kitapların ilk 10-15 sayfasını esas alarak yaptım, fazlasına gerek duymadım.

Belki “zaten baskıları yoktu, üstelik de sadeleştirilmiş, hiç yoktan iyidir” diyen de çıkabilir, ancak, kitapların düzgün bir yayıncı ciddiyetinden uzak, keyfi müdahalelerle “içi boşaltılmış” yeni hallerini bir “yayıncılık hizmeti” saymak mümkün değildir.

Bu tür kitapları günümüze aktarabilmek geçmişe ve geleceğe olan sorumluluğumuzdur ama bunun için hayli emek, çaba, bilgi ve iyi niyet gerekiyor, yoksa özensiz, üstten bakan bir el değdirmeyle terlemeden kazanacak bir “ürün” çıkarmak işin kolayı. Orijinal metinleri olduğu gibi basmak ya da dijital hallerinin erişilebilir hale getirilmesi de bir çözüm ama değerli olan bu eserlerin yazar biyografili, açıklamalı gerekirse notlamalı, derkenârlı çeviriyazılarını/sadeleştirmelerini hazırlayabilmek (bunun güzel bir örneği de var: Adalar Denizi Kılavuzu (1926) çeviriyazı, Prof. Dr. Mustafa Pultar).

Dileriz Barkınay’ın kitaplarının başına gelenler benzeri diğer denizcilik kitaplarının başına gelmez, çünkü denizcilik geçmişimizi tanıma ve bilmenin kazandıracağı bilgi birikimine ihtiyacımız var.

|

Osmanlıca Denizcilik Kaynakları ve Kamus-i Bahri

19. yüzyılda başlayan iktisadi ve teknolojik gelişmeler, deniz teknolojisinde de önemli değişimlere yol açtı. Yelken donanımlı ahşap teknelerin yerini zırhlı ve buharlı gemiler aldı. Osmanlı donanması ve ticaret filosu, gelişen teknolojiye ayak uydurabilmek için bir taraftan torpidobot/denizaltı/drednot/gambot vb. gibi yeni gemiler satın alıyor, diğer taraftan serbest ticaretin yaygınlaşması/hızlanan taşımacılık/limanlarda artan iş hacmi gibi gelişmelerin üstesinden gelmeye uğraşıyordu. 19.-20. yüzyıldaki denizcilik teknolojisinin gelişimine/üretimine bir katkımız olmasa da basılan eğitim kitapları/sözlükleri, ihtiyaçları ve gelişmelere ayak uydurabilme çabasını yansıtır. Bunlar arasında;

Gemicilik Fenni (İsmail Hakkı, 1874);Hand-book of Nautical Terms (Gemici Tabirleri, İngilizce, İtalyanca, Fransızca ve Türkçe/ William A.Thompson, 1892; Tıpkı basım, TURMEPA, İstanbul 1995); Istılahat-ı Bahriye (Denizcilik Terimleri/Süleyman Nutki, 1905-6); Kamus-ı Bahri (Süleyman Nutki, 1917); Yeni Gemicilik (Ali Haydar Esad/ 6 kitap/1923-25) en başta sayılacak olanlardır. Gemicilik tabirlerini sözlüklerinde açıklayan James Redhouse’un bir sözlüğü de listeye eklenebilir: Türkçe-Osmanlıca-İngilizce Sözlük (1890).

Denizin “Dilini” Anlamalı

Denizin “dilini” anlamak isteyenler için benzersiz bir deniz yolculuğu kitabı…

Amatör Denizcilik Federasyonu’nun sekizinci yayını olan “Denizin Dili Denizin Yazısı”, ODTÜ ve BİLKENT üniversitelerinin emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Pultar’ın, yıllardır adeta akademik çalışma disipliniyle araştırıp kaleme aldığı, denizin/amatör-sportif denizciliğin sorunlarını, kaynaklarını, keyfini anlatan, daha önce yayımlanmış makalelerinden oluşuyor.

Okuyucuları benzersiz bir deniz yolculuğuna götüren kitabın bölümleri, yazarın anlatımıyla özetlenirse;

“ilk bölümünde, denizcilik dilinin özellikleri ve sözcüklerin öykülerinden söz eden yazılar”;ikinci bölümde, “daha çok edebî niteliklerinin ağır bastığı öne sürülebilecek, ama denizi, denizden anlatmış olan” yazarlar; üçüncü bölümde “denizcilik kültürümüzün bazı temel kitapları, özellikle kıyı kılavuzları ve denizcilik sözlükleri”; son bölümde, ise teknenin porsun ambarından çıkan “tuzlu sudan yazılar” yer alıyor.