|

Eski Denizcilik Kitaplarının “İçi Zedelenmiş/Boşaltılmış” Yeni Baskıları

Sezar Atmaca

Osmanlı ya da Cumhuriyet Bahriyesinin yayını olan ve denizcilik kültürünün/literatürünün sürekliliğini sağlayacak eski kaynak kitapların Deniz Kuvvetleri Yayınları arasında yer almaması kurumun yayın politikası açısından düşündürücüdür.

Bu tür kitapları basmak Bahriye’nin yapması gereken işlerden biri ama ne yazık ki birçok eski kaynağı günümüze aktarmak için baskısı olmayan eski kitapları basmak, çevirmek veya sadeleştirmek yerine çoğunlukla kişi/kurum tarihi üzerine kitaplar yayımlıyor Deniz Kuvvetleri birimleri  (Seyir Hidrografi, Deniz Müzesi, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Yayınları…).

Basılması gereken kitaplardan da örnekler vererek bu eksikliği birçok kez yazmıştım.[1] Söz konusu yazılardan birinde “Eski kaynaklar bilinmiyor, aktarılmıyor… Bunlar bilinmeden yapılan çalışmalar eksik kalır. Örneğin Cumhuriyet’in ilk yıllarında (1930) basılmış bir kılavuz kitap olan  “Karadeniz Sevahili” bilinmiyor, kaynak olarak kullanılmıyor (artık galat-ı meşhur haline getirilmiş “ay ayakta kaptan yatakta…” tekerlemesinin doğru anlamı bu kitapta bir dipnot olarak belirtilir).” diyerek Ahmet Rasim Barkınay’ın kılavuz kitaplarını da basılması gereken eserler arasında saymıştım. Ancak sahaflarda/sahaf mezatlarında görebildiğimiz yeni yazıyla basılmış bu kılavuz kitaplarından, Akdeniz Kılavuzu (eski yazı, 1925; yeni yazı, 1945), Karadeniz Sevahili (eski yazı, 1923; yeni yazı, 1930), Marmara Denizi Kılavuzu (eski yazı, 1925; yeni yazı, 1945) ve Ege Denizi Bölgesel Kılavuzları (1939) yeniden basılmamış, sadece Mustafa Pultar’ın çeviriyazısıyla Adalar Denizi Kılavuzu (eski yazı, 1926) basılmıştı (2002, 2. Baskı 2005).  

Dolion Yayınları, Ahmet Rasim Barkınay kitapları

Cumhuriyet’in Pîrî Reisi

Denizcilik alanına ilgisini duymadığımız/bilmediğimiz bir yayınevinin (Dorlion Yayınları) Ahmet Rasim Barkınay’ın üçü kılavuz kitabı (Karadeniz, Akdeniz ve Ege), toplam beş eserini birbiri peşisıra (~ bir senede hızlıca) yayımladığını öğrenince kitapların eski baskılarını bildiğim için merak ve biraz da endişeyle bu kitapları edindim. Cumhuriyetin ilk yıllarında yeni yazıyla basılmış bu beş kitap sadeleştirilerek günümüze ulaştırılmış, ancak, eski ve yeni (sadeleştirilmiş) baskılar karşılaştırıldığında yayıncının Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun sağladığı bir haktan bir an önce faydalanarak yol alma/ilk olma, terlemeden kazanma hevesi dışında bir niyeti/gayreti olmadığı görülüyor.  İlgili Kanun kabaca “eser sahibinin ölümünden itibaren 70 yıl sonra koruma süresi dolan eser, sahibinden izin alınmaksızın serbestçe kullanılabilir” hükmünü taşısa da birkaç ayrıntısı olduğu için bu durum Barkınay’ın kitaplarında geçerli midir bilmiyorum: Varisi var mı, telif koruması kalktı mı ayrıca araştırılıp, bakılması lazım.

“Deniz haritacılığımızın öncüsü bir deniz subayı” olan Barkınay hakkında ayrıntılı bilgiyi Prof. Dr. Mustafa Pultar’ın  ilgili yazılarında[2] ve özellikle Uluslararası Piri Reis Sempozyumu’na (27-29 Eylül 2004) sunduğu “Bahriyede İlmi Haritacılığın Kurucularından Ahmet Rasim Barkınay ve Eserleri”  başlıklı bildiride[3] buluruz ki bu yazıda kullanacağımız Barkınay’la ilgili bilgilerin/alıntıların kaynağı da Pultar’ın söz konusu yazılarıdır. Bu değerli bildiride denizcilik hakkında birçok yazısı, çevirisi, kitabı olan Barkınay’ın yaşam öyküsü ve haritacılık, hidrografi, genel denizcilik/seyir, denizcilik tarihi, denizcilik dili vb. konularda verdiği “ulaşılabilen” eserlerinin bibliyografyası da yer alır. 1934’te soyadı yasası çıkınca “Barkınay” (parlayan ay) soyadını alan Cumhuriyet döneminin başlarında kaleme aldığı “hâlâ aşılamamış” kıyı kılavuzları hazırladığı için Mustafa Pultar “ona Cumhuriyet’in Pîrî Reisi’i” unvanını verirsek hiç abartmış olmayız” der. Ayrıca denizden görünüş çizimleriyle zenginleştirilmiş  bu kılavuzlar “Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda kıyıların ne durumda olduğunu belirlemek açısından …(da) çok kıymetlidir.”

Bu kısa bilgiyi vermemin nedeni Dorlion Yayınları’nın Ahmet Rasim Barkınay hakkında kitaplarda tek kelime yazmamış olmasıdır. Adı sadece kapaklarda var ama onlarda bile ilk baskılara göre rütbe, soyadı, hatta kitap adı hataları var. Dorlion Yayınları’nın bastığı beş kitabın künye bilgilerini karşılaştırılabilsin diye eski baskılarla birlikte yazı sonuna ekledim.

Basılan kitapların durumunu gösterebilmek için önce beş kitaptaki ortak noktaları vurgulayıp sonra da tek tek eski baskılarına bakarak bazı örneklerle yeni baskıları değerlendirelim. Yazı boyunca vereceğim örnekler, yapılan ekleme, çıkarma, atlama, uydurma ve değişiklikler kitaplardaki “sadeleştirmenin niteliği ve özeni hakkında” yeterli bir fikir veriyor, bu nedenle karşılaştırmaları kitapların ilk 10-15 sayfasını esas alarak yaptım, fazlasına gerek duymadım.

Yayıncı sorumluluğu

Kitaplar Mesut Coşkun tarafından sadeleştirilmiş. Genel Yayın Yönetmeni: Aydın Şimşek (4 kitap), Ahmet Kaygusuz (1 kitap-sözlük). Hepsine “Dorlion Editör Atölyesi” editörlük yapmış. Derviş Elbek (4 kitap) ve Amil Altıok (1 kitap-sözlük) yayına hazırlamış. Kitapların künyesinde kitapların ilk baskıları hakkında hiçbir bilgi yok. Yani kitapların nereden/hangi baskıdan sadeleştirildiği yazılmamış, “kaynak belirtilmemiş”. Ahmet Rasim Barkınay ya da kitapların “telif hakkı” konusunda tek kelime edilmemiş ama künyede kitapların yayın haklarının ©Dorlion Yayınları’na ait olduğu yazılmış. Kitaplarda yapılan sıralama değiştirme, metin ekleme/çıkarma, çizimleri çıkarma ve yerini değiştirme gibi değişiklikler hakkında en küçük bir açıklama yapılmamış. Arka kapak yazıları da herhangi bir bilgi içermeyen pazarlama ve satışa yönelik reklam kokan satırlardan oluşuyor (örnekleri aşağıda).

Eski ve sadeleştirilmiş baskıların karşılaştırılması

Karadeniz Sevahili’nin (eski yazı, 1923) 1930’da yeni yazıya çevrilerek yapılan ikinci baskısının kapağında kitapta “metin haricinde iki cetvel, bir harita ve yüz yirmi dört (sayıyla 124) resmi içeren bir manzara-i rüyet (denizden görünüş) albümü” olduğu yazar. Yeni baskıda ne yazık ki hiçbiri yok. Oysa denizden görünüş çizimleri Barkınay’ın kılavuz kitaplarının önemli özelliklerinden biridir.  Pultar hocamız “Doğal arazi yapılarını gösterdiği için bu çizimler bugün bile geçerliğini korumaktadır” diyor. Kimisi tam sayfa, kimisi sayfa aralarına eklenmiş ikiye üçe katlanır çizimler ne yazık ki sadeleştirilmiş baskıda yok.

Karadeniz Sevahili’ndeki (1930) ekleme ve çıkarmalardan birkaç örnek daha vereyim: 9.-10. ve 11. sayfalardaki üç dipnotu  çıkarılmış ve bu sayfalarda olmayan bir dipnot eklenmiş; sayfa 12’deki dipnotta “günbatımının güzelliğini anlatan” nadide bir dörtlük çevrilmeden bırakılmış ancak bu dörtlük aktarılırken bile birçok noktalama ve kelime yanlışı yapılmış. Kelime yanlışlarını yazalım: “kâinatın, nokta, hüda, harir” ifadeleri  “kâinatının, nokta-i, huda ve tahrir” olacak.

Karadeniz Sevahili‘nde (1930) Tirebolu, Görele, Yeroz (Yoroz) Burnu yaklaşma görüntüleri

Akdeniz Kılavuzu’nda (1945) ilgili sayfalarında yer alan 17 resim yeni baskıda yok. Bazıları silik bir halde son üç sayfaya topluca konmuş. Kapaktaki yazar ve kitap adı (tırnakları) hatalı. Barkınay’ın aranan yer kolay bulunsun diye yaptığı “alfabetik” içindekiler (altta sağda) yerine, niyeyse sayfa numarasına göre anlaşılmaz bir sıralama yapılmış.

Akdeniz Kılavuzu (2023) topluca konmuş çizimler
Akdeniz Kılavuzu (1945) çizim örneği

Edremit Körfezi (1939) ve Bademli Limanı (1939) kılavuzları aslında ayrı ayrı basılmış, büyük boy (A-4) bölgesel kılavuz kitapçıklarıdır. Dorlion Yayınları bunları birleştirerek “Ege Denizi ve Edremit Körfezi Deniz Kılavuzu” adıyla basmış. Sadeleştirilen metinde çıkarma ve hata örnekleri verilecek olunursa: Bademli Limanı’nın eski/yeni baskılarının ilk sayfa/ilk paragrafı karşılaştırıldığında “…denilen adalarla Kıble ve lodostan örtülü olup” (kıble ve lodosa kapalı) ifadesinin sadeleştirilen metinde yer almadığı, son cümlenin de yanlış olduğu görülüyor: “…büyük bir yarımada gizlenmiştir.” değil “büyük bir yarımada ile gizlenmiştir.” olmalı (ilgili metin sayfaları altta).

Atlanan ve yanlış sadeleştirilen örnek sayfaların karşılaştırılması

Denizcilere Faydalı Bilgiler (1939) kitabı aslında İngiliz haritalarındaki yanlış yer adlarını düzeltme cetvelidir. “Ahmet Rasim, kılavuzlarının hemen hepsinde, Admiralti haritalarındaki yer isimlerinin İngilizler tarafından yanlış yazılmış olmasından yakınmaktadır. O kadar ki, en sonunda dayanamayarak, Karadeniz’de Hopa’dan, Akdeniz’de Payas’a kadar, bu gibi 996 yanlışlığı Denizcilere Faydalı Bilgiler (1939) kitabında derlemiştir.” Ancak bu durumdan habersiz yayıncı arka kapak yazısında İngilizler tarafından hazırlanan haritalardan yola çıkılarak “…ülkemiz kıyılarında bulunan yer adlarının incelendiği, daha önce çok da rastlamadığımız bir denizcilik, coğrafya, gezi ve hatta yer yer tarih kitabı.” olduğunu belirtmiş. İçindekiler sıralaması da bir açıklama yapılmadan değiştirilmiş.

Ufak Gemicilik Lûgati’nın  (1947) ilk sayfasındaki “Başlarken” yazısı ve sözlüğün sonunda yer alan, Barkınay’ın “ömür boyunca yapmış olduğu çalışmaların bir dökümü” Dorlion’un Gemicilik Sözlüğü’nde metinden çıkarılmış. Bir sorumsuzluk örneği olarak maddelere eklemeler, çıkartmalar yapılmış. Yayına hazırlayan Amil Altıok kendinde bu hakkı görmüş. Üstelik muhtemelen başka bir kaynaktan aktarsa da konuya vakıf olmadığı için eklediklerinde derya kadar yanlış var. İlk sayfalarda yapılan eklemeler düzenli olmasa da kitap boyunca sürmüş. Belirtilmediği için nerede ekleme yapılmış, nerede değişiklik yapılmış, hangi madde çıkarılmış belli değil. Herhangi bir açıklama yapmadan, eklenen yerleri göstermeden yapılacak değişikliklerin, madde çıkarmanın kabul edilebilir bir yanı yok.

Barkınay’ın “Başlarken” yazısında önemli bir de not vardır: “İngilizcelerini elde edemediğim bazı Türkçe gemicilik terimlerini ise, bulanlar tarafından ilâve edilmek üzere esere koydum; kusurumun bağışlanmasını dilerim.” diye yazar. Bu maddeler (ör. arap cevizi, ağzına volta, ciro volta) ve niye çıkarıldığı belli olmayan başka birçok madde gibi (ör. abdesane, cenubi fecir) metinden çıkarılmış. Bazıları çıkarılmayıp İngilizceleri de eklenmiş ama açıklamaları yanlış. Ör. İngilizce karşılığı olmayan “Bıyık” maddesine doğru İngilizce karşılığı olan“Bowsprit yard” eklenmiş ancak cıvadraya dik olarak konan bir tür seren olan bıyık eklenen açıklamada “Bir tür yelken.” oluvermiş.

Gemicilik Lügatı eski ve yeni baskı ilk sayfalarının karşılaştırılması

Eklemeler de sintineyi dolduracak cinsten, örnekleyelim:

• “Able bodied seaman: Tam gemici.” maddesine “Üç yıl denizde gezen.” eklenmiş oysa kasdedilen “deneyimli, ustalığa erişmiş gemici”dir. •“Aganta burina burina pata”, “aganta burina burinata” olarak yazılmış ve  “halatlarla (selviçelerle)” ilgili bu terime “Alt ve üst yelkenleri tut.” açıklaması eklenmiş. •“Gemiyi tamamen sola ya da sağa çevir”, “dümeni sağa kır”, “dümeni sola kır” gibi yeni dümen komutları yaratmak da ihmal edilmemiş (gemiyi değil, dümeni; tamamen değil basılabildiği kadar; sağa sola değil, iskeleye ya da sancağa basmak!). •Bidon, fıçı gibi yükleri indirmek/bindirmek için kullanılan bir düzenek (yuvarlama yöntemi) olan Arap bocusu (parbuckle) maddesine  “Batık geminin kurtarılması” açıklaması eklenmiş. •Geminin yapısıyla ilgili bir terim olan “Başı kıçı düşük gemi: Cambered Ship” maddesine “Dalga üzerinde kalan gemi” gibi anlamsız bir açıklama eklenmiş. •Birçok sadeleştirme hatası ve uydurulmuş ifade de var: ör. “…haladı, yan yelken” ifadesi “haladiyan yelken”; “alma” “alma kürek etmek” komutlarındaki alma “alama” oluvermiş.

Arka kapak yazısında “… özellikle yelkencilikle uğraşanların ilgisini çekeceğine kuşku yoktur.” denilmiş. Dileriz yelkenciler “Amil Altıok”un yarattığı sözlüğü Barkınay’ın zannedip kaynak olarak kullanmaz. Sözlükte yapılan hatalar için neredeyse bir kitapçık yazılabilir.

Belki “zaten baskıları yoktu, üstelik de sadeleştirilmiş, hiç yoktan iyidir” diyen de çıkabilir, ancak, kitapların düzgün bir yayıncı ciddiyetinden uzak, keyfi müdahalelerle “içi zedelenmiş/ boşaltılmış” yeni baskılarını bir “yayıncılık hizmeti” saymak mümkün değildir.

Acı olanı, Dorlion Yayınları’nın, bu tür kitapları bulması, satış/mezat/müzayede vb. yollarla günümüze ulaştırması gereken sahaflık mesleğinin temsilcisi bir sahafın tescilli markası olması ve denizcilik dergilerinin/sitelerinin bu kitapları eleştirisiz tanıtması.

Eserleri tarihi ve güncel değerleriyle günümüze aktarabilmek

Bu tür kitapları günümüze aktarabilmek geçmişe ve geleceğe olan sorumluluğumuzdur ama bunun için hayli emek, çaba, bilgi ve iyi niyet gerekiyor, yoksa özensiz, üstten bakan bir el değdirmeyle terlemeden kazanacak bir “ürün” çıkarmak işin kolayı. Orijinal metinleri olduğu gibi basmak ya da dijital hallerinin erişilebilir hale getirilmesi de bir çözüm ama değerli olan bu eserlerin yazar biyografili, açıklamalı gerekirse notlamalı, derkenârlı çeviriyazılarını/sadeleştirmelerini hazırlayabilmek.

Barkınay’ın eski yazıyla yazılmış Adalar Denizi Kılavuzu’nu (1926) çeviriyazıyla dilimize kazandıran Prof. Dr. Mustafa Pultar’ın esere yaptığı katkılar nadide örneklerden biridir.[4] Eserin ve çeviriyazının dili hakkında bilgi vermek, anlaşılmayan/kuşku duyulan yerleri belirtmek, günümüzdeki yer adlarını, derece türünden kerterizleri ve artık kullanılmayan sözcüklerin anlaşılabilmesi için sözlük eklemek sayesinde “…hem tarihi hem de güncel değeri olan bir kılavuz ortaya…” çıkar ki ancak bu tür katkılarla benzeri eserler günümüzde de anlaşılabilir/kullanılabilir halde olur.

Ahmet Rasim Barkınay’ın sahaflardan günışığına çıkmayı bekleyen Marmara Denizi Kılavuzu’nda[5] kılavuz kitapları ile ilgili yazdığı satırlar kitaplarının sahipsiz kalmaması için geleceğe bir mesaj olarak da okunabilir: Barkınay yazdığı kılavuz kitaplarının “ilgililerce canı gibi saklanacağına (hırzıcân edileceğine) emin (mutmain) olarak bu eserleri meslektaşlarının görüş ve incelemelerine sunduğunu yazar.” [6]

Dileriz Barkınay’ın kitaplarının başına gelenler benzeri diğer denizcilik kitaplarının başına gelmez, çünkü denizcilik geçmişimizi tanıma ve bilmenin kazandıracağı bilgi birikimine ihtiyacımız var.

Bugüne dek Ahmet Rasim Barkınay’ın eserlerine gerekli ilgiyi göster(e)meyenlere, canı gibi sakla(ya)mayanlara ithaf olunur.


İlk baskılar ve Dorion Yayınları baskılarının künye bilgileri:

Türkiye Coğrafyayı Sahilîsi: Karadeniz Sevahili (eski yazı, 1923);2. Basımı: Dz. Kaymakamı (Yarbay) Ahmet Rasim, Büyük Erkânı Harbiye IX. Deniz Şubesi, Deniz Matbaası, 1930. / Karadeniz Kıyıları, Ahmet Rasim Barkınay, sadeleştiren: Mesut Coşkun, Dorlion Yay., Mayıs 2024.

Akdeniz Kılavuzu: Anadolu, Karaman, Finike ve Kilikya Sahilleri. “Mermeris  Fenerinden Payas’a Kadar”. (1925); 2. Basımı, Emekli Deniz Yarbay Ahmet Rasim, Genelkurmay IX. Şube, Deniz Basımevi, 1945. / Akdeniz Kılavuzu, “Anadolu, Karaman, Finike ve Kilikya Sahilleri, Marmaris Fenerinden Payas’a Kadar” Ahmet Rasim Barkınay, sadeleş. Mesut Coşkun, Dorlion Yay., Nisan 2023.

Edremit Körfezi Deniz Kılavuzu: Baba Burnundan Kum Burnuna Kadar. Genelkurmay Başkanlığı IX. Şube, Deniz Matbaası, 1939. Ege Denizi Deniz Kılavuzu: Bademli Limanı. Genelkurmay Başkanlığı IX. Şube, Deniz Matbaası, 1939. / Ege Denizi ve Edremit Körfezi Deniz Kılavuzu, Albay Ahmet Rasim Barkınay, sadeleştiren: Mesut Coşkun, Dorlion Yayınları, Mart 2023.

Denizcilere Faydalı Bilgiler. Dz. Albay A. Rasim Barkınay, Genelkurmay Başkanlığı IX. Şube, Deniz Mat., 1939. / Denizcilere Faydalı Bilgiler, Albay Ahmet Rasim Barkınay, sadeleştiren: Mesut Coşkun, Dorlion Yay., Aralık 2023.

Türkçeden İngilizceye ve İngilizceden Türkçeye Ufak Gemicilik Lûgati. Emekli Deniz Albayı Ahmet Rasim Barkınay, Adnan Kitabevi, Şirket-i Mürettebiye Basımevi, 1947. / Türkçeden İngilizceye İngilizceden Türkçeye Gemicilik Sözlüğü, Ahmet Rasim Barkınay, sadeleştiren: Mesut Coşkun, Dorlion Yayınları, Mart 2024.



[1] Örneğin şu yazılarda kısa da olsa gerekli uyarılar var: Bahriye Yayınları ve Türk Denizcilik Tarihi (Ocak 2010); Osmanlıca Denizcilik Kaynakları ve Kamus-i Bahri (Temmuz 2011); Amatör-Sportif Denizcilik İçin Yayın-Yayıncılık Önerileri  (Ekim 2020). Hatta, “Deniz Kuvvetleri Teslim Aldığı Bu Eserleri/Çevirileri Neden Basmadı?” başlıklı bir yazı yazma taahhütüm de var (Nisan 2023).

[2] Mustafa Pultar’ın Denizin Dili Denizin Yazısı (ADF Yayınları, 2011) kitabında ve sitesinde de yer alan şu yazılar: (https://www.pultar.org/~mustafa/index.php?ahmet-rasim) Karadeniz ve Adalar Denizi Kılavuzu: Denizci Kitapları | Mustafa Pultar | AhmetRasim-1. Akdeniz ve Marmara Denizi Kılavuzu. Denizci Kitapları | Mustafa Pultar | AhmetRasim-2. “Cumhuriyet’in Pîrî Reis’i Ahmet Rasim”, Yelken Dünyası, sayı 214/Şubat 2002, 215/Mart 2002.

[3] Ahmet Rasim | Mustafa Pultar “Bahriyede İlmi Haritacılığın Kurucularından Ahmet Rasim Barkınay ve Eserleri” Uluslararası Pirî Reis Sempozyumu, 27-29 Eylül 2004. İstanbul: Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı. Bu bildirinin kısaltarak aktarılmış bir özeti Prof. Dr. Mustafa Pultar’ın çeviriyazısıyla basılan Barkınay’ın Adalar Denizi Kılavuzu kitabının ikinci baskısının girişinde de yer alır (2. Baskı, Denizler Kitabevi, 2005).

[4] Türkiye Adalar Denizi Kılavuzu: İnözden Marmaris Burnuna Kadar. (İstanbul: Matbaa-i Bahriye), 1926. Yeni basımı, Türkiye Adalar Denizi Kılavuzu: Enez’den Marmaris Burnuna Kadar, çeviriyazı Mustafa Pultar, İstanbul: Tetragon, 2001. İkinci baskı Denizler Kitabevi, 2005.

[5] Marmara Denizi Kılavuzu (eski yazı,1925): 2. Basımı Genelkurmay IX. Şube, İstanbul Deniz Basımevi, 1945.

[6] “…alâkadarânca hırzıcân edileceğine mutmain olarak bu eserleri meslekdaşlarımın nazargâh-ı mütealalarına takdim eylerim.” Mustafa Pultar da, Adalar Denizi Kılavuzu’na yazdığı önsözü ““Ümit etmek isterim ki Ahmet Rasim, Adalar Denizi Kılavuzu’nun bu yeni yayımı dolayısıyla eserinin “…alâkadarânca hırzıcân edileceğine mutmain” olur.” diye bitirir (2. Baskı, Denizler Kitabevi, 2005).

Similar Posts