UDHB ve Denizi Yangın Yerine Çevirmek
UDHB/ Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın 2014’te yürürlüğe koyduğu “abes” uygulama ADES/Amatör Denizci Eğitim Sistemi’nin başlangıçtaki usülsüzlükleri hakkında ilk yazı… Pratik eğitim iddiası ile uygulanmaya başlayan ADES beş yıl sonra “ihtiyari” hale getirildi, kullanılmaz oldu. “Aşırı bürokratik işlemlere yol açacağı aşikârdır” dediğimiz ADES’in bürokrasisinden UAB de şikayetçi olmuş olacak ki 2019-2023 Stratejik Planı’na “ADES sisteminin kolaylaştırılmasını” hedef olarak koydu… ADES’in hikâyesi ve daha ayrıntılı değerlendirmesi için bkz. ADES’in Dünü ve Bugünü…
***
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı (UDHB) Ocak ayında önce usulsüz bir şekilde uygulamaya çalıştığı, sonra geri çektiği ADES’i 4 ay sonra çıkardığı ve 8 Mayıs’ta Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelikle resmi hale getirdi. ADF’ye sözleşmeyle verdiği sınav yetkisini uzatmayan İdare’nin ADB alacaklardan keyfi olarak istediği Adli Sicil Kaydı/Diploma Fotokopisi gibi uygulamaların değişikliklerde yer almadığı, yani hükümsüz olduğu görüldü. Yeni uygulamaya göre, ADB sınavına girebilmek için, UDHB bürokratlarının dünyadaki uygulamalardan bihaber “pratik eğitim” (!) icadı olan ADES safhalarının geçilmesi zorunlu. Yani ADB sınavına girebilmek için:
“İdare tarafından elektronik ortamda verilen uzaktan eğitim programını tamamlamak” gerekecek.
“Pratik eğitim” açısından bir değeri olmayan ADES’in aşırı bürokratik işlemlere yol açacağı aşikardır (Bay Suat Hayri Aka büyükelçi arkadaşı bu uygulamaya ne der acaba?…). Tekrar kontrol etmeyeceğim ama dilerim İdare hiç olmazsa ADES’in içeriğinin düzeltilmesi için yeterli çabayı göstermiştir.
Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik değişikliğinde denizi yangın yerine çevirecek birkaç madde de var ki (Yönetmelikle para cezası getirilebilir mi? vb. soruları bir kenara koyalım…), mutlaka enine-boyuna tartışılması gerekir. Maddeler şöyle:
“İdari yaptırımlar ve cezalar
EK MADDE 3 – (1) ADB belgesi olmadığı halde özel tekne kullanan kişilere 2500 Türk Lirası idari para cezası uygulanır.
(2) ADB belgesi ile ticari faaliyette bulunan kişilere 2500 Türk Lirası idari para cezası uygulanır. Faaliyetin tekrarı halinde ise ayrıca, kişinin Amatör Denizci Belgesi iki yıl süreyle askıya alınır.”
Yetişkinlere yönelik eğitim veren kişilerin/ kuruluşların, kulüplerin çoğunun ADB belgeli eğitmenlerle ve özel teknelerle bu eğitimi verdiği biliniyor. Daha ötesi maddenin 2. fıkrası kulüplere ve federasyonlara bir muafiyet de tanımamış, onları da ceza kapsamına almış. Hatta üzerinde bir sponsor/reklam ibaresi olan tekne bile rahatlıkla bu kapsama sokularak kullanana ceza verilebilir, çünkü tanımların başı-kıçı belli değil, rotası şaşmış. Yorumu uygulayanın insafına kalmış bu yaptırımların denizi yangın yerine çevireceği söylenebilir.
Değişikliklerde yer alan “İdare’nin sınav, eğitim, belge/kütük ve kayıt için kurumları ve kuruluşları sözleşme ile yetkilendirebilir” maddesinin (Madde 13/1) nasıl uygulanacağı “yangının ve yıkımın” boyutlarını da belirleyecek gibi görünüyor. Amatör/sportif denizciliğin ümitvar bir geleceğinin olabilmesi İdare’nin bu yetkilerini federasyonlar/kulüpler (ADF/TYF) eliyle kullanmasına bağlı. Çünkü Dünyada amatör denizciliğin geliştiği ülkeler, merkezi gücün paylaşılarak sivil toplumu cesaretlendirecek, bürokrasiyi azaltacak uygulamalarıyla dikkat çeker. Yıllardır sabahtan akşama yaptığı değişikliklerle amatör/sportif denizcilikle ilgili bir mevzuat mezarlığı/enkazı yaratma başarısı göstermiş olan, ama bundan da hiçbir ders çıkarmamış, aksine eleştirilenleri suçlamış, kendisine yol göstermiş kişileri/kurumları bile kaale almayan bir İdari zihniyetin yetkilerini bu yönde kullanması da uzak bir ihtimal. İyi pazarlar…
(denizciler@yahoogroups.com , 10 Mayıs 2014)