Dümencinin Rehberi Çevirisi Hakkında

Öteden beri denizcilikle ilgili yayınları/makaleleri -özellikle çeviri kitapları- hayli ciddiye alır, gidişata bir faydası olur umuduyla, tanıtımın ötesinde değerlendirir/eleştirir, yazdıklarımı da kitabın ilgilisiyle (yazar/yayınevi) veya kamuoyuyla paylaşırım. Bu tür bilgilendirici yazılar sonrası “hakkımda yalan haber yapılması” “yazdığım kitapların dağıtıma sokulmaması” “yazılarımın yayımlanmaması” “mazeret belirtilerek hataların geçiştirilmeye çalışılması, dikkate alınmaması veya görmezden gelinmesi” ya da “yine bir hata buldu” diye küçümsenmem karşılaştığım sıradanlıklardan bazıları. Yapılan işin niteliğinin değil, niceliğin, tanıtımın/pr’ın, reklamın hayli yol aldığı/öne çıktığı bir rotada bu tür “ötelemeler” de ne yazık ki normal sayılabiliyor. Oysa bu rüzgâr, niteliği/bilgiyi/bilgilendirmeyi değil, niceliği/bilgi düşmanlığını/cehaleti besliyor.

Denizcilerden oluşan bir grup olması nedeniyle DADD’ın yayınını değerlendirip, iletmeyi istedim.

|

Osmanlıca Denizcilik Kaynakları ve Kamus-i Bahri

19. yüzyılda başlayan iktisadi ve teknolojik gelişmeler, deniz teknolojisinde de önemli değişimlere yol açtı. Yelken donanımlı ahşap teknelerin yerini zırhlı ve buharlı gemiler aldı. Osmanlı donanması ve ticaret filosu, gelişen teknolojiye ayak uydurabilmek için bir taraftan torpidobot/denizaltı/drednot/gambot vb. gibi yeni gemiler satın alıyor, diğer taraftan serbest ticaretin yaygınlaşması/hızlanan taşımacılık/limanlarda artan iş hacmi gibi gelişmelerin üstesinden gelmeye uğraşıyordu. 19.-20. yüzyıldaki denizcilik teknolojisinin gelişimine/üretimine bir katkımız olmasa da basılan eğitim kitapları/sözlükleri, ihtiyaçları ve gelişmelere ayak uydurabilme çabasını yansıtır. Bunlar arasında;

Gemicilik Fenni (İsmail Hakkı, 1874);Hand-book of Nautical Terms (Gemici Tabirleri, İngilizce, İtalyanca, Fransızca ve Türkçe/ William A.Thompson, 1892; Tıpkı basım, TURMEPA, İstanbul 1995); Istılahat-ı Bahriye (Denizcilik Terimleri/Süleyman Nutki, 1905-6); Kamus-ı Bahri (Süleyman Nutki, 1917); Yeni Gemicilik (Ali Haydar Esad/ 6 kitap/1923-25) en başta sayılacak olanlardır. Gemicilik tabirlerini sözlüklerinde açıklayan James Redhouse’un bir sözlüğü de listeye eklenebilir: Türkçe-Osmanlıca-İngilizce Sözlük (1890).

Derin Çöp ve Lağım Çukuru Marmara Denizi

Bilimsel denizcilik kitapları/araştırmaları öncelikle dil sorunu nedeniyle genellikle akademik camia içinde kalır, çok azı bu alan dışına taşar. Konuya ilişkin yayınların azlığı ve dağıtım sorunları da eklenince, eldeki bir avuç kitap denizlerimizin sahipsizliğinin göstergesi gibidir. Gazetelerde/denizcilik köşelerinde, denizcilik dergilerinde daha çok magazinleşen deniz haberlerinin yer bulabilmesi ya da bu yayınlarda, markaların/mekanların tanıtılmasından denizin/denizciliğin sorunlarına yer kalmaması da cabası.

Yıllardır deniz bilimleri konusunda pek çok araştırma/koruma projesiyle deniz yaşamını korumaya çalışan Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) kuruluşundan bu yana ( 1997) deniz sorunlarıyla ilgili 12’si İngilizce olmak üzere onlarca kitap yayımladı. Lüfer kampanyası gibi popüler projeler içinde de yer alarak toplumu denizin sorunlarına duyarlı olmaya çağıran TÜDAV’ın son yayını ise Marmara Denizi 2010 Sempozyumu Bildiriler Kitabı.

Sığ Sularda İki Denizcilik Kitabı

Denizcilik eğitimi konusunda denizcilik kütüphanemizin eksiği çok. Yayımlanan kitapların var olan kitap sayısını arttırmaktan öte bir anlamının olması, eksiklikleri gidermesi, verdiği bilgilerle denizcilik terminolojisini geliştirmesi, eski yayınlarda görülen hatalı terimleri ve kullanımları elden geçirmesi, düzeltmesi, örnek olması, kısacası denizcilik kütüphanemizi zenginleştirmesi beklenir. Çeviri kitaplarda kitap seçimi, çeviri dili ve terminoloji bilgisi gibi kıstaslar nedeniyle bu konudaki beklentiler daha da büyür. Denizcilik kütüphanemize kazandırılan iki çeviri kitap (Her Yönüyle Yelken Kitabı ve Resimlerle Navigasyon)ne yazık ki söz konusu beklentileri karşılamaktan hayli uzak.

Denizin “Dilini” Anlamalı

Denizin “dilini” anlamak isteyenler için benzersiz bir deniz yolculuğu kitabı…

Amatör Denizcilik Federasyonu’nun sekizinci yayını olan “Denizin Dili Denizin Yazısı”, ODTÜ ve BİLKENT üniversitelerinin emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Pultar’ın, yıllardır adeta akademik çalışma disipliniyle araştırıp kaleme aldığı, denizin/amatör-sportif denizciliğin sorunlarını, kaynaklarını, keyfini anlatan, daha önce yayımlanmış makalelerinden oluşuyor.

Okuyucuları benzersiz bir deniz yolculuğuna götüren kitabın bölümleri, yazarın anlatımıyla özetlenirse;

“ilk bölümünde, denizcilik dilinin özellikleri ve sözcüklerin öykülerinden söz eden yazılar”;ikinci bölümde, “daha çok edebî niteliklerinin ağır bastığı öne sürülebilecek, ama denizi, denizden anlatmış olan” yazarlar; üçüncü bölümde “denizcilik kültürümüzün bazı temel kitapları, özellikle kıyı kılavuzları ve denizcilik sözlükleri”; son bölümde, ise teknenin porsun ambarından çıkan “tuzlu sudan yazılar” yer alıyor.

Bahriye Yayınları ve Türk Denizcilik Tarihi (I-II)

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde uzun yıllardır yayımlanan ve son yıllarda sayıları giderek artan kitapların, –Hücumbotlar / Türk Donanmasının Mayın Harbi gibi mesleki ağırlıklı olanlar değerlendirme dışı tutularak- “genel bir değerlendirmesini” yapmak istediğimizde; “belirlenmemiş/oturmamış bir yayın politikasının doğurduğu dağınıklık, kitapların çoğunun yeni bilgiler ve belgeler içermemesi, araştırmadan çok derleme veya Deniz Kuvvetleri bünyesinde daha önce yayımlanmış kitaplardaki bilgilerin tekrarına dayanması; ilgili literatürün takip edilmediği izlenimi nedeniyle akademik yönden yetersizliği; sayfa düzeni/baskı kalitesi vb. görsel eksiklikler” ilk olarak gözümüze çarpanlardır. Örneğin denizcilik tarihi için hayli önemli temel kitapların ( Hızır Hayrettin Reis’in, Seydi Ali Reis’in, Piri Reis’in, Katip Çelebi’nin kitapları -gözden geçirilmeyi bekleyen farklı nüshaları- ve Kamus-u Bahri vb…) hiçbirinin bu yayınlar içinde çıkmaması yayın politikası açısından düşündürücü. Seydi Ali Reis’in 16. yüzyılda yazdığı, kimi bölümleri 19. yüzyılda İngilizce Almanca ve İtalyancaya çevrilen ancak hâlâ Türkçeye kazandırılmamış Hint denizlerinin kılavuz kitabı Muhit basılmayı bekliyor… Dünyadaki sayılı örneklerden biri olan Deniz Müzesi’ndeki kadırga hakkında yayımlanmış ciddi hiçbir araştırma yok, Müze kataloğunun kaynakçasında Osmanlı gemileri hakkında yapılmış en ciddi çalışma yer almıyor… vb.

Kuralını Bilmeyen Oynayamaz!

Olimpiyatlar için hazırlanmış kitabın yelken ve rüzgar sörfü bölümlerinin eleştirisi.

Denizcilik kadar, denizcilik yazınına da meraktan, içinde deniz geçen her kitaba bakmaya, beğenirsem almaya çalışırım. NTV yayını Spor Kitabı’nı da içindeki su sporlarına ve özellikle yelkene göz atmak için aldım. Öncelikle belirtmeliyim ki 200’den fazla spor dalı hakkında bilmemiz gereken her şeyi anlatma iddiasındaki, 448 sayfalık hayli hacimli ve faydalı kitapla ilgili eleştirilerim öncelikle yelken ve rüzgar sörfü ile ilgili toplam 12 sayfalık 2 bölümü kapsıyor.

Motorlu Tekne Rehberi

Marintek kitap serisinin ilki olarak yayımlanan, meraklı bir tekne sahibinin tekneler hakkında öğrenmek istediği her şeyi bulabileceği “Sorensen’in Motorlu Tekne Rehberi” denizcilik kütüphanemize önemli katkılar yapacak bir kitap.

Bu denli hacimli (520 sayfa, büyük boy) ve teknik konuları da içeren kitabın hazırlanmasında emeği geçen herkese öncelikle teşekkürler. Her şeyden önce böyle bir kitabı seçme, çevirme ve yayımlama cesareti başlı başına övgüyü hak ediyor.

Kitabın yazarı yıllardır motorlu teknelerle ilgili değerlendirmeleri birçok önemli İngilizce dergide yayımlanan Eric W. Sorensen. Kulaktan dolma yetersiz bilgilerin, yazıların, tekne değerlendirmelerinin dergi sayfalarını doldurduğu ülkemizde, teorik, pratik, teknik ve yapım yöntemlerine ilişkin konuların anlaşılır bir dille anlatıldığı Motorlu Tekneler Kitabı’nın önemli bir boşluğu dolduracağı muhakkak.

Okyanusta Kaybolmak

Seyahatname-i Bahr-i Muhit ( bahr-i muhit:okyanus/ Okyanus Seyahatnamesi ) 1865’te görevlendirildikleri Basra’ya gitmek üzere yola çıkan ve okyanusta kaybolan iki Osmanlı savaş gemisinin başından geçenleri anlatıyor. Cebelitarık’tan çıkıp Afrika sahillerini izleyerek Ümit Burnu yoluyla Basra’ya gitmek üzere denize açılan iki Osmanlı korveti rotalarından saparak binlerce mil ötedeki Brezilya’ya, Rio de Janerio’ya varırlar. İstanbul’dan Basra’ya varmaları ise 14 ay sürer. Yazarın seyir, varış limanları, ülkeler, insanlarla ilgili ilginç gözlemleri nedeniyle önemli bir kitap Seyahatname-i Bahr-i Muhit. Denizciler için daha da önemlisi seyrin anlatımının tarihi belge niteliğinde olması.