Amatör Denizcilerin Açık Denizlerdeki Uzun Yolculukları Üzerine
Teoman Arsay
Derin sulardaki her uzun yolculuk, önce bir psikolojik olaydır. Kişi kendisini yepyeni bir ortamda tanıyacaktır. Bu nedenle de yolculuğa, özellikle teknik açıdan, iyi hazırlanmış olmak esastır.
Bir yelkenli teknenin markası, yapı malzemesi, boyu posu o kadar da önemli değildir, önemli olan zayıf noktalarının önceden iyi bilinir olmasıdır. Örneğin dümeni destekli (skeg var mı?) midir değil midir (pala dümen mi)? Arması, çarmıhları ve yelkenleri planlanan yolculuğa uygun mudur? Denizciler arasında söylendiği gibi Akdeniz armalı mıdır yoksa bodur armalı mıdır, kısacası arması göreceli yüksek midir, alçak mıdır? Bilmek gerekir ki örneğin bir okyanus geçişinde veya sert rüzgârlı bölgelerde aranan arma, daima biraz alçak olur.
Sert rüzgârlı bölgelerde camadanlı ya da sarılarak ufaltılan büyük ön yelkenler, tekneyi daima daha çok yatırır, yavaşlamasına neden olur. Ön yelkenin alt yakasının (altabaşo yakası) yükselen değil de biraz düze yakın kesimli olması bu sorunu yeterince karşılar. Ön yelken (cenova) yüzeyinin, ön sahanın %100’ünden sadece %8-10 oranında daha büyük olması, bu hususta ayrı bir etkendir.
Motoru, tercihen tatlı suyla soğutulan cinsten, sürekli 2-3 gün çalışabilir, yağ değiştirmesi kolay, özellikle deniz suyu pompasının kapağı, lastik pervanesini (impeller) kolay ve süratli değiştirebilmek için, elle (aletsiz) açılır ve değiştirmeyi takiben tekrar yerine sıkılabilir, olmalıdır.
Katlanır veya dikine döner kanatlı bir pervane yelken seyrine sürat ve konfor açısından çok şey katar. Sabit kanatlı pervanede ise ya şaftı frenlemek ya da (tipine göre) şanjman yağ hararetinin sürekli kontrolü mümkün olabilmelidir.
Yakıt ve su depoları uzun yolculuğa uygun hacimde olmalıdır. Kimi teknelerde deniz suyundan tatlı su üreten aygıtlar bulunmaktadır. Bu çok iyidir, ancak aygıt alternatif akımla çalışıyorsa, teknede bir de jeneratör bulunması şart olur. Piyasada dizel ya da benzin motorlu sabit veya seyyar jeneratörler satılıyorsa da teknenin motoruna doğrudan bağlanabilen şaft jeneratörleri de satılmaktadır. Şaft deyince akla ilk gelen pervane şaftı oluyor. Markasına göre pervane şaftına da krank şaftına da (kayışla volana) bağlananları var. Bahsettiğim tip volana bağlananlardır. Böyle bir aygıtın varlığı, müstakil jeneratörü gereksiz kılar. Motor seyrinde her zaman olacağı gibi gerektiğinde motorun kendisi de tek başına jeneratör işlevi görür.
Teknede iyi bir olta takımı mutlaka bulunmalıdır. Taze balık, uzun yolculuklarda daima en iyi, en lezzetli ve en yararlı yiyecektir. Bir Atlantik Okyanusu geçişinde neredeyse her gün taze balıkla beslenmek mümkündür. Güverteye düşen uçan balıklar kızartılınca, bizim istavriti aratmaz.
Aküler, yola çıkmadan önce ya üreticinin servisi tarafından ya da işini iyi bilen bir usta tarafından gözden ve elden geçirilmeli, gerekenler yenilenmelidir. Uzun yolda aküsüz kalmak, dayanılması zor koşullar yaratır.
Teknede grup (ekip, takım) halinde seyrediliyorsa, özellikle çiftler birlikte nöbet tutmaktan imtina edebilmelidirler. Unutulmayacak bir kural da budur. Örneğin evlilerden her birisinin uzun süren zorunlu beraberliklerinde (ev hayatından tamamen farklı) gün içinde kimi zaman yalnız kalmaya ihtiyaçları vardır, mutlaka da olacaktır. Nöbette birlikte, uykuda birlikte, boş saatlerde birliktelik, psikolojik baskı unsuru haline gelebilir.
Buna karşın, örneğin çift ranzalı bir kamarada, üst ranza kimi zaman sorun oluşturabilir. Oysa teke tek tutulan nöbetlerde kamarada kalan kişi isterse alt ranzayı kullanabilir ve sıradaki nöbetine daha iyi dinlenmiş olarak gelir.
Uzun zamandır artık kimi teknelerde sahip kamarası tabir edilen geniş iki kişilik yatağı olan kamaralar, salonun önünde baş tarafta bulunmaktadır. Bu türden bir tekneyle uzun yolculukta çift kişilik yatak için ortaya yerleştirilecek 30-40 santim yüksekliğinde ve yatak boyunda, sağlam kontrplaktan yapılmış, seyyar bir ayraca gerek vardır, aksi halde kamarada, tek başına da olsa kalan birisinin, ayraçsız yatakta ve yalpalı bir seyirde uyuması çok zordur ve hatta olanak dışıdır. Kaldı ki bir yelkenli teknedeki bütün ranza ve/veya yatakların açık kenarlarının yalpalarda ve/veya sabit eğimlerde uykudaki kişilerin düşmesini önleyecek yalpa bezi (leesail) ile donatılmış olmaları da şarttır.
Seyir nöbeti olmayanların normal koşullarda kokpit (havuzluk) veya güvertede dolaşamayacaklarını bilmeleri ve anlamaları da esastandır.
Grup içinde devamlı ilaç alanlar varsa, gezi boyunca yetecek miktarda yedek ilaç ve reçeteleriyle yola çıkmalıdırlar. Birçok ülkede başka ülkeden alınmış reçeteler de eczanelerde kabul görmektedir. Sonuçta turist dövizi, döviz refahı getirir deyişi her yerde aynıdır. Keza bir uzman veya doktor arkadaştan tekne için bir ilaç ve özellikle kırık çıkıklarda kullanılabilecek malzeme listesi hazırlamasını istemek ve hatta teknede katlanabilir bir sedye bulundurmakta da yarar vardır.
Gece veya gündüz, nöbet tutacakların can yeleklerini giymesi, yeleklere ve can simitlerine takılan çakar lambaların sıkça testten geçirilmesi adet haline gelmelidir. Keza teknede her zaman kaymaz spor ayakkabı (yelkenci ayakkabısı) giymek, yalın ayak veya çorapla dolaşmamak da bir kural olmalıdır. Nöbette veya sair zamanlarda kokpitte (havuzlukta) iki kişi olmadıkça, birisinin güverteye çıkmaması da önemli başka bir kural olarak benimsenmelidir.
Keza yüzme bilmeyen ya da uzun süre yüzemeyecek kişilerin, mümkünse seyir boyunca, en azından fakat havuzluk ya da güvertedeyken, otomatik olmayan, şişirilmiş ya da dolgu malzemeli yüzdürücü yardımcısı veya can yeleği giymiş olmaları da çok çok önemli bir alışkanlıktır. Herkesin yaşam güvenliğinin diğeri veya diğerlerinin davranışlarına bağlı olduğu açıktır. Macera yaşamak, şaka etmek anlamını taşımaz.
Türkçe’de, şanssız bir çeviriyle, “ticaret rüzgârları” (Trade Winds = Alizeler = 30° kuzey ve 30° güney paralelleri çevresindeki dinamik yüksek basınç kuşaklarından, ekvatora doğru olan rüzgârlardır. Tam kuzey ve güneyden esmeleri gereken bu rüzgârlar, Yer’in dönmesi sonucu yön değiştirir.) olarak adlandırılan, sabit yönlü rüzgârların olduğu bölge veya denizlerde ikiz yelkenle seyrederken kullanılabilecek en güzel yardımcılardan birisi, yelken bumbalarının, iç uçlarından direğe bağlı olmaları yerine, bir cins mafsalla (twistle rig) birbirlerine bağlanmış olarak serbest kullanılmalarıdır. Bu tür mafsallı bağlama, yelken seyrinde oluşan sürekli yalpalamayı, tamamen yok etmese dahi, çok büyük oranda önleyecektir.
Her yolculuk tekne-insan-deniz üçlüsünün daha sıkı fıkı, daha kaynaşmış ve özgün olmaları için bir fırsattır. Uzun yolculuklarda bu fırsatı iyi değerlendirmenin en büyük yardımcılarından birisi de “rüzgâr dümenidir”. Bu dümen sayesinde seyre müdahale edecek motor gücüyle çalışan herhangi bir aygıta (otopilot) gerek kalmaz, tekne-insan-deniz üçlüsünün birlikteliği (denizcilik olgusu) beslenir, gelişir, vazgeçilmez hale gelir.
Uygun rüzgârlı sularda, sorumluluk bilinciyle yaşayacağınız ve yaşatacağınız maceralarınızın mutluluk ve güven içinde geçmesi temennisiyle…
Teoman Arsay