Kartal Römorkörünün Bitmeyen Hikâyesi ve Cevap Bekleyen Sorular
Sezar Atmaca
“Yarım saatliğine de olsa Atatürk’ü taşıdığı için Kartal ismi verilen” römorkörün (istimbotun) hikâyesi 2017 yılında kamuoyu gündemine girdi. Ayrıntılara girmeden “Kartal istimbotu umudun, direnmenin, yeniden ayağa kalkmanın ve yenilmezliğin sembolüdür” diyen “Kartal’ı Kurtarma Platformu” başkanı Cem Gürdeniz’in kaleminden bu hikâyeyi özetleyelim:
“… 2016 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün, İstanbul’un işgal edildiği 13 Kasım 1918 tarihinde, güvertesinde: ‘Geldikleri Gibi Giderler!’ diyerek Kurtuluş Savaşı’nın ilk işaretini verdiği Hollanda yapımı 108 yaşındaki Kartal istimbotu tesadüfen gemi Kurtarmacı Arif Ertik ve gazeteci Gökhan Karakaş tarafından bulundu. Bu kitabın yazarının başkanlığında ve kaptan Levent Akson’un teknik yönetimi altında oluşan gönüllü bir grup sayesinde restorasyona geçildi ve 13 Kasım 2018 tarihinde anıt gemi yapılmak üzere Deniz Kuvvetleri’ne teslim edildi. Bu kitap yazılırken aradan geçen 3 yıla rağmen Beşiktaş’ta İBB tarafından yapılacak anıt alanı projesinin başlaması bekleniyordu.” (Cem Gürdeniz, Kültürüyle Görgüsüyle Denizcilik, Yapı Kredi Yayınları, 2022)
Keza Platform üyelerinden Gökhan Karakaş ve Ali Bozoğlu’nun yazdığı Anadolu Mavisi (Türk Loydu Vakfı Yay. 2022) ve birlikte sunduğu “Kartal İstimbot, Geldikleri Gibi…” başlıklı geçen yıl yayımlanan yaklaşık 20 dakikalık videoda da hikâye anlatılır (ve kaynaklarla ilgili açıklamalarda bulunulur).: https://www.youtube.com/watch?v=fRo6zpargiI
Kartal’ı Kurtarma Platformu
Kartal’la ilgili bilgiler ilk kez 3 Haziran 2017 tarihinde kamuoyu ile paylaşılır, ardından Türkiye çapında pek çok kurum ve kuruluş gemiyi kurtarmak için gönüllü olarak öne çıkar. Bir platform kurularak, faaliyetlerin merkezi bir eşgüdüm ve işbirliği içinde yapılması hedeflenir. “Devletin doğrudan veya dolaylı hiçbir katkısı talep” edilmez. Kurulan “Kartal’ı Kurtarma Platformu” tarafından römorkör satın alınır. “Yaptığımız araştırmalarla geminin geçmişini ortaya çıkardık ve Mustafa Kemal’in o meşhur sözü söylediği gemi olduğunu gördük.” diyen “Kartal’ı Kurtarma Platformu” ilgililerinin kamuoyuna yaptıkları açıklamalara göre Çiçek Tersanesi ve Deniz Ticaret Odası’nın desteğiyle başlayan restorasyona 5000’e yakın vatandaş ve kurum maddi destek verir. Platform sözcüleri kamuoyunu yardım seferberliğine çağırır; bir film şirketi ile yapılan sponsorluk anlaşmasıyla, bağışlarla, verilen desteklerle, gönüllülerce Change.org’da Kartal adına düzenlenen kampanyayla, imece usulü kaynak yaratılır: 10 yaşında kumbarasındaki parayı bağışlayan öğrenciye ve 93 yaşında üç aylığını bağışlayan emekliye plaket verilir.[1]
“Hedef, 2018 yazına kadar renovasyon/restorasyon işlemlerini tamamlayarak, hazır hâle gelen gemiyi sergilenmek üzere Deniz Kuvveleri’ne hibe etmektir. 13 Kasım 2018’de, Mustafa Kemal’in ‘Geldikleri gibi Giderler!’ sözünü sarf etmesinin yüzüncü yılında Kartal, İstanbul’da en uygun mahalde müze gemi statüsünde büyük bir tören ile yerini alacak ve Türk halkı ile buluşacaktır.”
Bu süreçte gazetelerde, televizyonlarda, dijital kanallarda Kartal’la ilgili çoğu birbirinin benzeri ve tekrarı yüzlerce haber, yorum, makale yer alır. Türk Llyod’u römorköre Onursal Belge verir, maketçiler maketini yapmaya girişir, Kurtuluş Savaşı tarihçileri destek yazıları yazar, belgeseli ve Kadıköy/Barış Manço Kültür Merkezi’nde de belgeselin gösterimi yapılır, Youtube kanalında birkaç dakikadan 20 dakikaya kadar birçok videosu yayımlanır. Ulusal basın yanında istisnasız bütün denizcilik dergilerinde, sitelerinde konuyla ilgili haberler, şöyleşiler, yorumlar, makaleler yayımlanır.
Restorasyon bitiminde Tuzla’da yapılan, üç ilkokul öğrencisinin de gemiye Türk bayrağı astığı törenle Deniz Kuvvetleri’ne teslim edilen teknenin Beşiktaş’taki Deniz Müzesi’nde sergileneceği açıklanmışsa da Kartal’ın o yıldan (2018’den) beri D.K.K. İstanbul (Pendik) Tersanesi’nde bekletildiği biliniyor. Deniz Kuvvetleri envanterine kaydolduğu söylenen teknenin neden sergilenmediği ya da Beşiktaş’ta yapılacağı ileri sürülen “… İBB tarafından yapılacak anıt alanı projesinin” neden gerçekleşmediği hakkında bugüne dek (Haziran 2024) herhangi bir “resmi” açıklama yapılmadı.
Osman Öndeş’in iddialarının etkisi mi?
Deniz Ticaret Gazetesi sitesinde 12 Kasım 2023’te deniz tarihi araştırmacısı Osman Öndeş imzalı “Kartal İsimli Römorkör Nasıl Kahraman Yapıldı?” başlıklı bir yazı yayımlanır.
Aşağıda daha geniş ele alacağımız 29 sayfalık yazıda özetle, Kartal’la ilgili bilgilerin doğru olmadığı, ayrıca Atatürk’ün işgal kuvvetlerinin değil, “Askeri Sevkiyat’ın” bir teknesine bindiği, Kartal’la kurulmak istenen Atatürk bağlantısının uydurma, yapılanların da “skandal” olduğunu gerekçeleriyle ileri sürer.
Yüksek Denizcilik Okulu Ruhu (ydoruhu.com) sitesinde 19 Mayıs 2024 tarihinde “Geldikleri Gibi Giderler” başlıklı Alper Akpeçe imzalı yazıda[2] yer alan Adil Tuğcu’nun açıklamaları “resmi bir açıklama” sayılmasa da, teknenin neden sergilenmediği konusu ile Osman Öndeş’in iddialarına verilmiş, (Askeri Sevkiyat hakkında yazılanlara değinmediği için) “sınırlı” bir ilk cevap sayılabilir.
Bu faaliyetlere emek veren “Kartal’ı Kurtarma Platformu” üyelerinden Kaptan Adil Tuğcu’dan aktarılan bilgilere göre deniz tarihi araştırmacısı Osman Öndeş’in iddialarının Kartal’ın “makus talihinde ciddi bir payı” vardır. Tuğcu, Kartal’ı sahiplenme konusunda yaşanan çekişmeleri (tehditleri!) ve belediyeler (İBB ve Beşiktaş) nezdinde yapılan fakat sonuçsuz kalan girişimleri de yakınarak aktardığı yazısında, Öndeş’in Cumhurbaşkanı, DKK ve İBB Başkanlığına da ilettiği iddialarının doğru olmadığını belirtir. Öndeş’in yanlış yere baktığını, Kartal’ın 1918 yılında Fransızca adı olan Entreprise römorkörünün kayıtlarının Lloyd Register Year Book’da değil, Bureau Veritas 1914 Year Book kayıtlarında yer aldığını söyler ve ekler: “Öndeş böyle bir hataya nasıl düştü bilmiyoruz.” Ancak Kartal Platformu ilgilileri Bureau Veritas 1914 Year Book’ta yer aldığını belirttikleri Kartal/Entreprise kayıtları ile ilgili bu güne dek kamuoyuna bir belge sunmadı.
Bu açıklamada dikkat çeken bir nokta da Kartal Platformu açıklamalarında hep İngilizce “Enterprise” olarak belirtilen Kartal’ın 1918’deki adının ilk defa Fransızca Entreprise olduğunun belirtilmesidir ki bu da açıklanmaya muhtaç bir durumdur: Fransızca Entreprise (girişim) = İngilizce Enterprise…
23 Haziran 2024’te Deniz Kartalı sitesinde (denizkartali.com) “İstanbul’un Teknesi Kartal İstanbul’da Kalmalıdır” başlıklı bir yazı yayımlanır. Kartal’ın “İstanbul yerine Çanakkale’de sergilenme düşüncesinin/ihtimalinin” Kartal İstimbotu Platformu üyelerinin “tepkisini çektiği” belirtilir ve altı Platform üyesinin açıklamalarına yer verilir. Haklı olarak İstanbul dışında sergilemenin anlamsızlığının vurgulandığı açıklamalara göre “Sembol teknenin sergileneceği yer Beşiktaş, olmazsa Sarayburnu’dur”. Ancak İstanbul dışında sergileme düşüncesinin ya da ihtimalinin kaynağı, kime ait olduğu belirtilmez. Bu yazı Platformun (adı artık “Kartal’ı Kurtarma Platformu” değil “Kartal İstimbot Platformu”dur) resmi açıklaması gibi olsa da Kartal’ın “makus talihinde ciddi bir payı” vardır dedikleri Osman Öndeş’in iddialarından hiç söz edilmez. Yazı boyunca da geçmişte Platform adına yapılan açıklamaların aksine Kartal’ın İngilizce değil Fransızca adı kullanılır.
Gelelim Öndeş’in iddialarına…
Deniz tarihi araştırmacısı Osman Öndeş’in iddiaları
Deniz Ticaret Gazetesi sitesinde 12 Kasım 2023’te deniz tarihi araştırmacısı Osman Öndeş imzalı “Kartal İsimli Römorkör Nasıl Kahraman Yapıldı?” başlıklı yirmi dokuz sayfalık bir yazı yayımlanır. (https://www.denizticaretgazetesi.org/makale/kartal-romorkoru-baglantisi-bir-uydurmadir-4681)
“Kartal römorkörü yanılgısı”“Kartal römorkörü bağlantısı bir uydurmadır.” üst başlığıyla başlayan yazıda Öndeş, “Buharlı Kartal römorkörü ‘Kahraman’ olarak hiçbir tarihi olayda yer almadı”, o tarihte Kartal isimli bir römorkör yoktu diyerek, Kartal’la ilgili teknik bilgilerin yer aldığı kayıt olarak gösterilen defterin bir belge değil not defteri olduğunu söyler. ( Oysa yanda ilgili sayfası yer alan ve Platform üyesi Ali Bozoğlu’nun açıkladığı bu defter bir dönem İstanbul Liman İşletmeleri Müdürlüğü de yapmış Kaptan Mehmet İhya Görgün’ün elyazısıyla işletmedeki bütün deniz vasıtalarını teknik özellikleriyle kaydettiği önemli bir belgedir.) Öndeş, Kartal’la ilgili bu teknik bilgileri Llyod’s Register (LR) kayıtlarıyla karşılaştırarak o dönemde Kartal isimli bir römorkör değil bir “şehir hatları vapuru” olduğunu, LR’de 1918-19 gemi kayıt sicillerinin yer aldığı yıllığın sayfa fotokopisini ekleyerek açıklar. Bu konuda yeterli araştırma yapılmadığını belirtir ve “Eğer akademisyenlere müracaat edilseydi, bu üzücü hata meydana gelmeyecekti” der.
Öndeş, yazılı kaynaklarda var olduğu iddia edilen bilgilerin de doğru olmadığını ileri sürer. İddia edildiği gibi Atatürk’ün yaveri Cevat Abbas’ın 1939’da basılan hatıratında Kartal römorköründen söz edilmediğini belirtir. Atatürk’ün 13 Kasım 1918’de “Askeri sevkiyatın bir köhne motoru ile…” karşıya geçtiğini yazan Abbas’ın 1939 baskısı kitabının ilgili sayfasının fotokopisini sunar, bu uydurmaların hayal dünyasında kurgulanmış gerçekdışı laflar olduğunu söyler. Atatürk’ün Osmanlı paşası olarak karşıya geçmek için bir Fransız teknesine binmeyeceğini, “Mustafa Kemal Paşa’nın işgal kuvvetlerine ait bir römorköre” bindiğinin ileri sürülmesini sorumsuzluk ve paşaya hakaret sayar. Ayrıca Kartal’ın eski adının Enterprise olduğu bilgisinin de Kartal gibi eski tarihli anı kitaplarında geçmediğini, çok sonradan uydurulduğunu (1991) kaynaklarıyla ileri sürer ve ekler: “Harbiye Nezareti Askeri Sevkiyat Dairesi’ne ait böyle bir römorkör de yoktur.” yaratılan Kartal römorkörü dalgası ile “Olay tam bir uluslararası skandala dönüşmüş bulunmaktadır!”
Kartal romörkörüne Onursal Belge verilmesini de şu sözlerle eleştirir: “Dünyanın hiçbir devletinde, bir römorkör konusunda böylesine bir skandal meydana gelmemiş ve hiçbir ülke Klas Kurumu sadece başkanının şahsi kararı ile ciddiyeti rencide edilmemiştir. Bu bir skandaldır!”
Öndeş, “Bu makalemin amacı, Mustafa Kemal Paşa inancıyla bir hizmet üretmek isteyenlerin derin yanılgısını üzüntüyle işaret etmek ve vahim hatayı düzeltmek olacaktır.” dese de kısa bir yazıyla eleştirisini yapıp, derdini anlatabilecekken, sayfalarca kişilerin cv’sini yayımlamak, iki sayfa römorkörcülük firmalarının listesini vermek gibi bir yığın konuyla ilgisiz bilgi, iddialı hükümler, kullandığı küçültücü ifadeler, suçlamalar ile çok yerde konudan sapıyor. Gerçi takip edenler bilir, Öndeş’in yazılarında/kitaplarında aceleyle yazılmış izlenimi veren sakat cümlelere, özensiz, çalakalem ifadelere sıkça rastlanır.[3]
Öndeş yazısını “Bu olayın tek kazanımı şudur” diyen bir başlıkla bitirir:
“Kartal römorkörü konusunda yaratılmış olan bu olay bir skandaldır. Kartal römorkörü sıradan bir römorkördür. Herşeye rağmen; Türk Deniz Ticaret toplumu örgütleri bu çakma römorkörün akıbeti konusunda karar verebilirler; Bu römorkör, geliri bir deniz ticareti eğitim kurumuna bağışlanmak kaydıyla, günümüzde römorkör inşaatı yapan güçlü Türk firmalarından biri tarafından satın alınabilir. Antika bir römorkör (Museum Ship) olarak kendi tersanelerinin bir yerinde sergileyebilirler.”
Bu makaledeki savruk, yer yer saldırgan ve aşağılayıcı üslubu[4] onaylamasak da Öndeş’in Kartal römorkörü ile ilgili iddiaları öyle ya da böyle bir cevabı hak ediyor. Bu konuda onca haber yapan basın-yayın organlarının sessizliğini, bu iddiaların sorgulanmamasını anlamak da mümkün değil.
Resmi bir açıklama borcu ve sorumluluğu
Açıklamalara göre konuyu toparlarsak: Atatürk’ün o tarihi/sembolik cümleyi söylediğinde yanında olan ve aktaran yaveri Cevat Abbas 1939’da basılan anılarında “Askeri sevkiyatın bir köhne motoru ile…” karşıya geçtiklerini yazıyor. Fransız Enterprise’dan söz etmiyor. Öndeş , kayıtlarda “Harbiye Nezareti Askeri Sevkiyat Dairesi’ne ait” Kartal isimli bir römorkörün olmadığını belirtiyor. Haydarpaşa Garı’nda bir manga asker tarafından törenle karşılandığı belirtilen Atatürk’ün işgal donanmasının bir teknesiyle karşıya geçtiğini iddia etmek de askeri teamüllere göre mantıklı değil. Öndeş, Kartal/Enterprise özdeşliği iddiasının dönemle ilgili anı kitaplarında yer almadığını, uzun yıllar sonra hiçbir kaynak göstermeyen Dr. Fethi Tevetoğlu’nun “Atatürk’ün Güvendiği Bir Kişi: Dr. Rasim Ferit Talay” (Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Temmuz 1991) başlıklı makalesinde ortaya çıktığını belirtiyor. “1991’e kadar hiçbir makalede ve eserde Kartal römorkörü maddesi mevcut değildir.” “Dr. Fethi Tevetoğlu’nun makalesinde sadece “Kartal İstimbotu” ifadesi vardır. Sonradan metne “Enterprise” kelimesi eklenmiştir.”
Kartal römorkörünün Lloyd’s Register Year Book’da değil, Bureau Veritas 1914 Year Book kayıtlarında (Fransızca Entreprise olarak) yer aldığı “Öndeş’in hataya düştüğü” Kartal Platformu’nun bir üyesinin açıklamasında yer alsa da Kaptan Görgün’ün defteri gibi kamuoyuna açıklanan bir belge yok henüz. Ayrıca söz konusu açıklamada birinci el bir kaynakta (Cevat Abbas’ın anıları) yer alan, Atatürk’ün bindiği teknenin Fransız işgal kuvvetlerine ait bir tekne değil “Askeri Sevkiyat Dairesi’ne ait” bir tekne olduğu gerçeğine de değinilmiyor.
Kaynak olarak açıklanan, ancak yakın tarihte yazılan ve konuya ilişkin bilinen alıntılarla sınırlı kitapların da “kaynak değeri” hayli sorunlu/tartışmalı. Konunun pek çok yönden irdelenip, güvenilir kaynaklara ulaşılması, “kaynak değeri” olabilecek başka kitap, makale, belge var mıdır araştırılması gerekir. Örneğin ulaşabildiğim kaynaklardan (Navires Divers Plans De Navires Et De Materiels Navals 1800 – 1952, Châtellerault 2018.) Fransız Ordular (Savunma) Bakanlığı, Vincennes Bahriye arşivinde saklanan 1800-1952 yılları arasında yapılmış gemi/deniz ve liman cihazlarının listelendiği katalogda Entreprenant (Girişken) adlı, inşaatı tamamlanamadan 1946’da batırılmış bir torpidobotun muhtelif planları, kesitleri, elektrik dağıtım planı vs. var ama “Entreprise” (ya da Enterprise) adına rastlanmadı.
Kartal Platformu üyesi gazeteci Gökhan Karakaş’a Kartal‘la ilgili bazı iddiaları ve son durumu e-postayla sordum, verdiği cevaplar soruları arttırsa da “Yakında çıkacak Kartal istimbotu hakkındaki kitabında, gerekli açıklamaların olacağını” imâ etti.
Bu polemiğin sonlandırılması adına römorkörü envanterine aldığı belirtilen Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın, bu süreci baştan beri yürüten Kartal’ı Kurtarma Platformu (Kartal İstimbotu Platformu) ilgililerinin, ya da sergilemeye yanaşmayan Belediyelerin yaklaşık altı senedir akıbetini bekleyen Kartal römorkörü hakkında kamuoyuna ve bu girişime kumbarasıyla/emekli maaşıyla destek veren onca insana resmi bir açıklama borcu ve sorumluluğu var.
Notlar:
•Osman Öndeş’in açıklamaları dışında, italikle belirtilen alıntıların ve bilgilerin kaynağı, Kartal’ı Kurtarma Platformu üyelerinin kamuoyuna yansıyan açıklamalarıdır. (ör. https://denizkartali.com, www.alibozoglu.com siteleri)
• Atatürk’ün yaveri Cevat Abbas’ın, “Atatürk’le ben askeri sevkıyatın bir köhne motoru ile denizin ortasına yaslanan bu çelik ormanının içinde geçiyorduk. Atatürk’ün zarif dudaklarından ‘Geldikleri gibi giderler’ cümlesini işittiğim zaman, mütarekenin doğurduğu derin ve elemli ümitsizliği derhal unutmuştum.” diye anlattığı, kaynak değeri tartışmasız, “Ebedi Şef, Kurtarıcı Atatürk’ün Zengin Tarihinden Bir Yaprak, Halk Basımevi, İstanbul, 1939” kitabı “yalnızca bazı imlâ düzeltmeleri” yapılarak torunu Turgut Gürer’in derlediği “Atatürk’ün Yaveri Cevat Abbas Gürer, Cumhuriyet Kitapları, 2006 (İş Kültür Yayınları 2018)” kitabının birinci bölümü (s. 27-110) olarak tekrar yayımlanmıştır.
[1]10 Mart 2018, Hürriyet.com.tr.: “Kumbaradan Kartal’a” başlığıyla yer alan habere göre “Kumbarasındaki 103 lirasını bağışlayan Cem Tuğcu ile üç aylığını bağışlayan 93 yaşındaki Necdet Akson’a plaket verildi.”
[2]Alper Akpeçe / Geldikleri gibi giderler! (ydoruhu.com) (erişim 1.6.2024)
[3] Örnek bir eleştiri için bkz.: Osman Öndeş’in Efsanevi Kaptan Şefik Gogen başlıklı kitabı (İş Bankası Kültür Yay. 2010) hakkında Hürriyet Gösteri dergisinin 2012 yılı Sonbahar (S. 307) sayısında yayımlanan:”Yakın Tarihimizde Bir Gemi ve Süvarisi” başlıklı yazı. https://omerbozkurt.com/yakin-tarihimizde-bir-gemi-ve-suvarisi
[4] Örneğin: Uzun Kulaklı Dede Hazretleri Hikâyesi, yanılgıyı körüklemek, şovenist bir atılım, çığ gibi büyütmek, tetikçi, Atatürk sevdası propagandası ile parasal destek almak, algı operasyonu yapmak, Atatürk’e hakaret etmek, şöhret olmak yolunda oynanan oyun, sorumsuzluk örneği… vb.